Warning: Declaration of FDX_Widget_profile::widget($args) should be compatible with WP_Widget::widget($args, $instance) in /home/u804751955/domains/avukaat.com/public_html/wp-content/plugins/wp-twitter/modules/class-p2.php on line 14

Warning: Declaration of FDX_Widget_profile::form() should be compatible with WP_Widget::form($instance) in /home/u804751955/domains/avukaat.com/public_html/wp-content/plugins/wp-twitter/modules/class-p2.php on line 23

Warning: Declaration of FDX_Widget_search::widget($args) should be compatible with WP_Widget::widget($args, $instance) in /home/u804751955/domains/avukaat.com/public_html/wp-content/plugins/wp-twitter/modules/class-p2.php on line 38

Warning: Declaration of FDX_Widget_search::form() should be compatible with WP_Widget::form($instance) in /home/u804751955/domains/avukaat.com/public_html/wp-content/plugins/wp-twitter/modules/class-p2.php on line 47
Avukat - Part 8

Ana sayfa

ileadmin

VELAYET HAKKI

VELAYET

 Boşanma, evlilik birliğinin yürütülmesinin imkânsız hale gelmesi durumunda kanunda belirtilen sebepler neticesinde mahkeme kararı ile son bulmasıdır. Boşanma davası sonrasında eğer evlilik içerisinde müşterek çocuk varsa bazı hukuki sonuçlar doğacaktır. Bu sonuçlardan biri velayet bir diğeri ise çocuk ile kişisel ilişki kurulmasıdır.

Velayet çocuğun doğumu anında anne ve baba evliyse çocuk üzerinde ortak olarak kurulur ve evlilik birliği süresince de velayet hakkı anne ve baba da ortak olarak kalır. Eğer çocuk doğduğunda taraflar evli değil ise velayet doğum hakkı ile birlikte anneye geçer.Velayet, Tarafların evliliği ölüm ile bittiği takdirde velayet hakkı sağ kalan eşe geçmektedir. Boşanma kararının hukuki sonuçlarından biri de velayettir. Boşanma sürecinde eğer eşler müşterek çocuğun velayetine anlaşarak karar vermedilerse çocuğun velayetinin kimde kalacağına hâkim çocuğun menfaatine en üst tutarak kendi karar verir. Ancak velayet hakkı her ne şekilde olursa olsun sadece sadece anne babaya aittir. Velayet hakkı çocuğun ergin olduğu tarihi kadar geçerlidir.

Boşanınca Çocuğun Velayeti Ne Olur?

 Yukarıda da belirttiğimiz üzere velayet boşanmanın en önemli hukuki sonuçlarından birisidir. Bazen anne-babanın her ikisinin de müşterek çocuktan vazgeçememesi bazen de çocuğun anne-baba arasında tercih yapamamasından söz konusu velayet olunca eğer bu hususta anlaşma da sağlanmış değil ise bu durum tarafları bir hayli zorlamaktadır.

Çekişmeli boşanma davalarında sık sık fikir ayrılığı yaşanan konulardan biri velayettir. Bu hususta anne-baba her ikisi de velayeti istediğinden velayete hâkim karar vermektedir.Velayet, Hâkim bu kararı verirken çocuğun menfaatini en üst düzeyde tutacağından öncelikle çocuğun hangi tarafta daha rahat ve sağlıklı yaşayacağından emin olmak ister.

Hâkim velayet  kararını verirken çocuğun yaşı ve tercihlerini ön planda tutabilir. Şöyle ki boşanma davalarında genel olarak bebeğin velayeti anne şefkatine olan ihtiyaçtan dolayı anneye verilir ancak böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Velayet, Eğer hakim bebeğin anne ile yaşamaması gerektiğine kanaat getirirse bebeğin velayetini babaya da verebilir.

Velayet, Hakimin velayet kararını verirken dikkat ettiği bir diğer husus ise çocuğa ne şartlarda bakılacağıdır. Taraflardan sıkça aldığımız bir diğer soru da çalışmayan tarafın velayet alıp alamayacağı hususudur. Şöyle ki hakim gerekli incelemeleri yaptıktan sonra velayeti çalışmayan tarafa da  bırakabilir. Ayrıca çalışmayan taraf çocuğun bakımı ve masrafları için iştirak nafakası talep edebilir.

 

 

ileadmin

Anlaşmalı Boşanma Davası Dilekçesi

Anlaşmalı Boşanma Davası Dilekçesi

Boşanma davası açarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus usulüne uygun yazılmış boşanma dilekçesidir. Boşanma dilekçesi yazarken davanın reddedilmemesi veya daha sonra bir hak kaybı yaşamamak için boşanma sebeblerinin tek tek bildirilmesi bu sebeplerin gerekçeleri varsa delilleri ayrıntılı bir şekilde yazılmalıdır. Boşanma davaları anlaşmalı ve çekişmeli olarak ikiye ayrıldığından dilekçelerde ikiye ayrılmaktadır. Eğer taraflar anlaşmalı boşanıyorlar ise bu dilekçeler daha kısa olmakla beraber bu dilekçelere mutlaka eşler tarafından imzalanan boşanma protokolünün eklenmesi zorunludur.

Çekişmeli boşanma davası dilekçesinde ise taraflar boşanma hususunda veya boşanmanın neticesindeki diğer unsurlarda anlaşmaya varamadıkları için boşanma sebebi olan hususları varsa gerekçe ve delilleri ayrıntılı şekilde yazmaları gerekmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Dilekçesi,Aşağıdaki anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için yazılabilecek bir dilekçe örneği yer almaktadır.

KÜÇÜKÇEMECE NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI : MERVE KILIÇ ( TC Kimlik No )

ADRES   : Gültepe Mahallesi Eren Sokak 14/4 Küçükçekmece– İSTANBUL

DAVALI : MEHMET KILIÇ ( TC Kimlik No )

ADRES   : Gültepe Mahallesi Eren Sokak 14/4 Küçükçekmece– İSTANBUL

DAVA KONUSU : Evlilik birliğinin anlaşmalı olarak sona erdirilmesi talepli dava

dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR :

Taraflar 02/0672016  tarihinde evlenmişlerdir. Bu evlilik tarihi itibariyle delil olarak sunulacak nüfus kayıtlarından da görüleceği üzere bir yılı doldurmuştur. Tarafların bu evlilikten olan müşterek çocukları yoktur.( Eğer müşterek çocuğunuz var ise çocuğun adını ve doğum tarihini içerecek şekilde dilekçede belirtip protokolde çocuğun velayetini ve nasıl biri kişisel ilişki kurulacağını belirtiniz )

Taraflar evlendikten bir süre sonra ortaya çıkan sorunlar, aralarında yaşanılan tartışmalar , fikir ayrılıkları, birbirlerine saygılarını yitirmelerine ve akabinde evliliğin çekilmez bir hal almasına sebep olmuştur.İşbu yukarıda belirtilen sebepler neticesinde evlilik birliğinin devam ettirilmesi imkansız hale gelmiştir. Taraflar ise aralarında anlaşarak boşanmaya karar vermişlerdir. Ekte sunulan Anlaşmalı Boşanma Protokolü’nün kabulü ve hukuki deliller neticesinde tarafların boşanmalarına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

HUKUKİ NEDENLER : TMK 166 ve ilgili sair yasa

DELİLLER : Nüfus kayıt örneği, anlaşmalı boşanma protokolü

NETİCE-İ TALEP : Yukarıda ifade ettiğimiz sebeplerle davamızın kabulü ile davalı da boşanma isteğini kabul ettiğinden, anlaşma göz önüne alınarak TMK 166/3 maddesi gereğinde boşanmalarına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 02.07.2018

DAVACI DAVALI

Merve KILIÇ Mehmet KILIÇ

(İmza)                (İmza)

EK : Anlaşmalı Boşanma Protokolü

 

ileadmin

Boşanma Davasının Sebepleri

Boşanma Davasının Sebepleri

Boşanma geçerli olarak kurulmuş evlilik birliğinin kanunda belirtilen sebeplerle mahkeme kararıyla son bulmasıdır. Boşanmanın sebepleri Medeni Kanunda şu şekilde belirtilmiştir.

Genel Sebepler

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

Boşanma Davasının Sebepleri, Evlilik birliğinin temeli eşlerin uyumlu bir şekilde yaşamaları üzerine kurulmuştur. Eğer evlilik birliği içerisinde sürekli geçimsizlik , kavga vs. varsa ve evlilik birliği artık çekilmez hale gelmişse  taraflar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından dolayı boşanmak isteyebilirler.

Anlaşmalı Boşanma

Boşanma Davasının Sebepleri, Tarafların artık evlilik birliğini yürütemeyeceğine inanıp  her konuda anlaşarak mahkemeye başvurmaları sonucunda mahkeme boşanmalarına karar verir. Ancak bunun için tarafların 1 yıl evli kalmaları gerekmektedir. Buradaki amaç evlilik kurumunun kutsal olduğunun farkına varılmasının istenmesidir.

Özel Sebepler

Zina

Boşanma Davasının Sebepleri, Zina eşlerden birinin diğer bir cins ile cinsi münasebetinin olmasıdır. eş boşanma zinayı öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir.Eğer taraf zina yapan tarafı affetmişse dava hakkı yoktur.

Hayata Kast ve Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Boşanma Davasının Sebepleri, Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması  Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşmekle birlikte affeden tarafa dava hakkı tanınmamaktadır.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Boşanma Davasının Sebepleri, Şayet eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşamasının diğer eşten beklenememesi ihtimalinde, bu eş TMK m.163 uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle her zaman boşanma davası açabilmektedir.

Terk

Boşanma Davasının Sebepleri, Terk, spesifik olarak boşanma sebepleri arasında değerlendirilen ve diğer özel boşanma sebeplerine göre şekil olarak uyulması gereken bir takım prosedürleri içinde barındıran, TMK m.164 kapsamında hüküm ifade eden bir boşanma sebebidir. Bu maddeye göre, eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilmekle birlikte diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılmaktadır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunmalıdır. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılmakta; ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamamakta ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamamaktadır.

Akıl Hastalığı

Boşanma Davasının Sebepleri, TMK m.165 kapsamında düzenlenen akıl hastalığı sebebiyle açılacak boşanma davasında ise öncelikle eşlerden birinin akıl hastası olması ve bu yüzden ortak hayatın diğer eş için çekilmez hâle gelmesi şartları aranmakla birlikte hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmî sağlık kurulu raporuyla da tespit edilmesi gerekmektedir.

ileadmin

Boşanma işlemleri Nasıl Yapılır?

Boşanma işlemleri Nasıl Yapılır?

Boşanma işlemleri , Tarafımıza birçok kişiden gelen ”eşimden ayrılmak istiyorum ?, kocamdan boşanmak istiyorum ?, nerede boşanma davası açabilirim ? gibi sorulara istinaden bu yazımızda boşanma işlemleri ile ilgili bilgiler verilecektir.

Boşanma işlemleri ,Taraflar bazen ortak iradeleriyle anlaşarak bazen de tek taraflı olarak evlilik hayatının çekilmezliğini öne sürerek ve kendi haklılığını ispatlayarak boşanmak isteyebilirler. Bu durumda boşanmaya karar veren eşlerin öncelikli olarak hukuka uygun olarak boşanma dilekçesi yazmaları ve bu dilekçe ile boşanma davası açmaları gerekmektedir. Tarafların boşanma dilekçesi yazarken hangi huhuki sebebin öne sürüleceğini, davanın hangi hangi mahkemede açılacağını, dilekçe prosedürlerini çok iyi bilmeleri gerekmektedir.Boşanma işlemleri , Aksi halden yapılan hatalı işlemler davanın reddedilmesine sebep olmaktadır. Hangi davranışların boşanma davasında sebep olarak gösterileceği Medeni Kanun’da belirtilmiştir.

Boşanma işlemleri ,Boşanma dilekçesinin hazırlanmasından sonra ikinci aşama davanın hangi mahkemede ve nerede açılacağının tespit edilmesidir. Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla davalara bakmaktadır.Boşanma işlemleri ,Davacının boşanma davasını açması gereken yer ise eşlerin son 6 aydır ikamet ettikleri yer aile mahkemesidir. Eğer eşler 6 aydan fazla süre ile resmi olarak farklı yerlerde ikamet ediyorlar ise davalının yer aile mahkemesi yetkili mahkemedir.

Boşanma işlemleri ,Boşanma dilekçesi yazılırken gerek anlaşmalı boşanmalarda gerek çekişmeli boşanmalarda davanın uzamaması veya bir hak kaybı yaşanmaması adına dilekçenin çok iyi hazırlanması gerekmektedir. Dilekçe hazırlanırken davanın tarafları, TC kimlik numaraları, adres bilgileri, davanın konusu , davada öne sürülen sebepler, davadan beklenti, hukuki deliller vb dilekçe unsurları dilekçede belirtilmelidir. Bu süreçte  boşanma sonrası sonrasında müşterek çocuğun velayeti, boşanma sonucuna bağlı olarak maddi-manevi tazminat, nafaka alınması ve nafaka ödenmesi, mal paylaşımı , düğün takıları gibi konularda hak kaybı yaşanmaması adına uzman bir boşanma avukatından destek alınması gerekmektedir.

ileadmin

Boşanma Sonrası Bekleme Süresi – İddet Müddeti

Boşanma Sonrası Bekleme Süresi – İddet Müddeti

İddet Müddeti , Medeni Kanun boşanma davasının kesinleşmesinden sonra kadının tekrar evlenmesi için 300 günlük bir süre beklemesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu süreye iddet müddeti ya da kadının boşanma sonrası bekleme süresi denilmektedir.

İddet müddetindeki amaç  nesebin korunmasıdır. Yani kadının boşanma sonrasındaki olası hamileliğinde doğacak çocuğun soy bağının doğru bir şekilde belirlenmesidir. Fakat şuanki süreçte kadının gebe olup olmadığı hızlı ve rahat bir şekilde anlaşılacağı için bu süreyi beklemek istemeyen kişi iddet müddetinin kaldırılması davası açabilir.

İddet Müddeti ,Boşanma davası sonrasında bekleme süresi( iddet müddeti )sadece kadına özgü bir süredir. Erkek boşanmanın kesinleşmesinden sonra dilediği zaman yeniden evlenebilir. Bu sebeple iddet müddetinin kaldırılması davasını sadece kadınlar açabilir.

İddet müddeti olan 300 günlük süre boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlar. Boşandıktan sonra bu 300 günlük süre içerisinde doğacak çocuğun babası boşanılan eş yani kocadır.

Boşanma Sonrası İddet Müddeti Nasıl Kaldırılır?

İddet Müddeti ,Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yeniden evlenmek ve boşanma sonra beklenilmesi gereken süreyi beklemek istemeyen kadın iddet müddetinin kaldırılması davası açabilir. Kişinin iddet müddetinin kaldırılmasını istemesi için hamile olmadığını kanıtlaması gerekir.

İddet müddetinin kaldırılması davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Kişi iddet müddetinin kaldırılması dilekçesiyle yetkili mahkemeye başvurarak boşanma sonrası beklenilmesi gereken sürenin kaldırılmasını talep eder. İddet müddetinin kaldırılması davası çekişmesiz davalardır,yani hasımsızdır. Davanın açılmasıyla beraber mahkeme iddet müddetinin kaldırılmasını talep eden  kişiyi yetkili hastaneye sevk eder ve hastaneden gelen kişinin gebe olmadığına dair rapor ile dava sonuçlanır. Hastaneden gelen rapor ile dava kesinleşir ve iddet müddetinin kaldırılmasına karar verilir. Ancak iddet müddetinin kaldırılması davası belirli prosedürlere tabiidir.İddet Müddeti,Bu süreçte hukuki yardım almanız davanın gereksiz uzamasını engelleyecektir. Aksi halde kişinin prosedürleri yanlış ya da eksik yapması davanın süresinin 4-5 aya kadar uzamasına sebep olmaktadır.