Etiket arşivi Bilişim Hukuku

ileadmin

İstanbul Bilişim Avukatı

BİLİŞİM AVUKATI VE BİLİŞİM HUKUKU

Bilişim hukuku alanında faaliyet gösteren ve bu alanda uzmanlaşmak amacıyla çalışan avukat bilişim avukatı olarak adlandırılır. Bilişim suçlarına bakan avukatların sayısı diğer alanlarda çalışan avukatlara nazaran daha az olduğu hemen fark edilmektedir. Bunun temel nedeni bilişim hukuku yalnızca hukuki değil; teknik bilgi birikimini de gerektiriyor olmasıdır. Bilişim avukatı yürürlükte bulunan kanuna, mevzuata hakim, hukuki gelişmeleri yakından takip eden, bilişim sistemleri hakkında bilgi birikimi bulunan avukattır. Tabi şu noktaya da değinmekte fayda var başarılı bir bilişim avukatı olmak için sadece kanuna mevzuata hakim olmak değildir aynı zamanda bilişim hukukunu ilgilendiren Yargıtay kararlarından da haberdar olmak gerekir ve somut vakıaya göre de kullanılmalıdır.

BİLİŞİM AVUKATI HANGİ DAVALARA BAKAR

Bilişim hukuku avukatı birçok hukuk dalına oranla daha geniş çalışma kapasitesine sahiptir. Çünkü bilişim hukuku avukatı, internet ve bilişim sistemlerini ilgilendiren her konuyla ilgilidir. Bilişim sistemleri aracılığıyla suç işlenmesi, online itibar yönteminin sağlanması, telif haklarının ihlali nedeniyle içerik kaldırma gibi birçok konu, bilişim hukuku avukatlarının çalışma alanını oluşturmaktadır.

 Bilişim avukatı ilk olarak 5651 sayılı kanun olmak üzere “İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanundur.” 5271 sayılı Türk ceza kanunu diğer mevzuatları ve Yargıtay kararlarını iyi bilmektedir. Dolayısıyla bilişim hukuku avukatı Youtube’dan video silme internetten içerik kaldırma yalan haber gibi işlemleri hızlı bir şekilde kaldırabilmektedir. Son zamanlarda hızla artan internet yolu ile dolandırıcılık suçu mağdurları da hızlı şekilde bilişim hukuku avukatı ile görüşmelidir. Aynı şekilde internet üzerinden tehdide edilen iftiraya maruz kalan ve birçok durumlara maruz kalarak mağdur olan mağdurlar ne yapacaklarını hangi mercie ne kadar süre içerisinde başvuracaklarını bilmemektedir bu gibi durumlarda yapılması gereken sağlıklı davranış iyi bir bilişim hukuku avukatına danışmaları olacaktır yoksa bu gibi durumlarda yanlış adımlar atmak telafisi imkansız durumlara yol aça bilmektedir.

 

 

ilezeynep

SANAL ORTAMDA ÖZEL HAYATIN MAHREMİYETİNE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR

Yaygınlaşan bilişim teknolojileriyle birlikte her ne kadar kullanım amaçları ve alanları farklı olsa da neredeyse tüm yaş grupları internet ortamını paylaşır hale gelmiştir. Bu bağlamda bireylerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak kullandıkları sanal ortam platformlarında hukuka aykırı şekilde özel hayatlarının mahremiyetlerine karşı suçlar işlenebilmektedir. Bu noktada Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığında kişilerin özel hayatının mahremiyetine karşı işlenen suçlara ilişkin kanuni hükümler ve cezai yaptırımlar düzenlenmektedir. Yazının devamında kişilerin özel hayatlarının mahremiyetine karşı işlenen suç türlerine cezai yaptırımlarına yer verilecektir.

Bu konuda daha fazla bilgi almak isterseniz alanında deneyimli Bilişim Hukuku Avukatlarından danışmanlık hizmeti sağlayabilirsiniz.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Edilmesi

Bireylerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Gizliliğin görüntü ya da seslerin kaydedilmesi kaydıyla ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılmaktadır.

Bireylerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı şekilde ifşa eden kimseye iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması durumunda da aynı ceza geçerli olmaktadır.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Edilmesi

Bireyler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimseye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi halinde, uygulanacak ceza bir kat artırılmaktadır.

Bireyler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı şekilde birinin ifşa etmesi halinde ise o kimseye, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır.

Şahsıyla gerçekleştirilen haberleşmelerin içeriğini karşı tarafın rızası dışında hukuka aykırı şekilde alenen ifşa eden kimseye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. İfşa edilen bu bilgilerin basın ve yayın aracılığıyla yayımlanması durumunda aynı ceza geçerlidir.

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması

Bireyler arasındaki özel konuşmaların, taraflardan herhangi birinin rızası dışında bir cihazla dinleyen ya da bunları bir ses alma cihazı ile kayıt altına alan şahsa, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır.

Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası dışında ses alma aleti ile kaydeden şahsa, altı aydan iki yıla kadar hapis ya da adlî para cezası uygulanmaktadır.

Bireyler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kayıt altına alınması halinde sağlanan bilgileri hukuka aykırı şekilde ifşa eden şahsa, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adlî para cezası uygulanmaktadır. İfşa edilen bu bilgilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması durumunda ise aynı ceza geçerli olmaktadır.

Kişisel Verilerin Kaydedilmesi

Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme

Kişisel verileri, hukuka aykırı şekilde bir başkasına sunan, yayan ya da zapt eden şahsa, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır. Bahsedilen bu maddelerde yer alan suçların;

  • Kamu görevlisinin görevinin sunduğu yetki kötüye kullanılması suretiyle,
  • Belli bir meslek ve sanatın sunduğu kolaylıktan faydalanılması suretiyle

gerçekleşmesi durumunda, uygulanacak ceza yarı oranında artırılmaktadır.

Verileri Yok Etmeme

Yasaların sunduğu vadelerin zaman aşımına uğramış olmasına karşın bilgilerin sistem içinde yok etmekle sorumluların görevlerini yapmadıklarında bu şahıslara bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası uygulamaktadır

Suçun temasının Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması ya da yok edilmesi gereken veri ya da bilgi olması durumunda uygulanacak ceza bir kat artırılmaktadır.

Ancak…

Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme ya da ele geçirme ve verileri yok etmeme dışında kalan, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olarak incelenmektedir.

ilezeynep

SANAL KUMAR ve BAHİS OYUNLARINDA CEZA BOYUTU

İletişim çağının etkilerinin hemen hemen her alanda hissedildiği günümüz şartlarında, ağ ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle geniş boyuta sahip sanal ortamlarda, suç teşkil edebilecek kanuna aykırı faaliyetlerle karşılaşma ihtimalide artmaktadır. “Sanal kumar ve bahis oyunları” ise bunlardan sadece biridir.

Sanal Kumar Oyunlarının Hukuki Boyutu

“İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin  Erişimin Engellenmesi Kararı” konusunu meydana getiren suçlar başlıklı 12.maddesi doğrultusunda sanal ortamında gerçekleştirilen ve içeriğine dair yeterli şüphe nedeni söz konusu olan 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda; Kumar oynanması için yer ve fırsat sunma suçlarına yönelik yayınlarla ilişkin  erişimin engellenmesine karar verilir. Bu bağlamda akıllara sanal ortamda oynanan kumar oyunlarının suç teşkil edip etmeyeceği gelmektedir. Kanunda yer alan “Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama” ifadesi geniş bir ifade olup internet sitesi, web, cep telefonu mobil uygulamaları ve sosyal medya uygulamaları da dahil tüm bilişim ve teknolojik enstrümanlarla oynatılan kumarı kapsamaktadır. Kanunda sanal ortamda kumar oynatmak “suç” kabul edilirken sanal ortamda kumar oynama “kabahat” olarak görülmektedir.

Cezai Boyutu 

İnternet ortamında kumar oynatma ve oynama hususlarının cezai boyutları ise aşağıdaki gibidir;

Türk Ceza Kanunu’nun Kumar oynanması için yer ve fırsat sunma konulu 228.maddesine göre Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza bir katı oranında artırılır.

Kabahat olarak kabul edilen sanal ortamda oyun oynamanın yasal düzenlemesi ise, Kabahatler Kanunu’nun Kumar başlıklı 34.maddesinde yer almaktadır. Bu bağlamda kumar oynayan kişiye, yüz Türk Lirası idari para cezası kesilmesine ek olarak, kumardan sağlanan kazanca el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Kumar oynamak için kesilen idari para cezası 2015 yılı için 208 TL iken 2016 yılında 219 TL olarak düzenlenmiştir.

 

Sanal Bahis Oyunlarının Hukuki Boyutu

Bahis oynatma ve oynama hususlarına ilişkin yasal düzenlemeler, spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis veya şans oyunlarını sanal ortamda internette oynatmak veya oynamak “7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunda” yer almaktadır.

Cezai Boyutu

7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunun” 5.maddesince Kanunun verdiği yetkiye dayalı olmaksızın; Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis veya şans oyunlarını oynatanlar veya oynanmasına yer ya da fırsat sunanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmaktadır. Ülke dışında oynatılan spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarının sanal ortamda ve sair suretle erişim sunarak Türkiye’den oynanmasına imkân sağlayan şahıslar, dört yıldan altı yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Sonuç olarak internet ortamlarında kanuna aykırı olarak gerçekleştirilen her tür eylem bilişim hukuku kapsamında, düzenlenmekte ve gerekli cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu gibi konularda daha fazla bilgi sağlamak ve danışmanlık hizmetinden yararlanmak için alanında deneyimli Bilişim Hukuku avukatlarından yardım alabilirsiniz.

ilezeynep

Bilişim Suç ve Cezaları

Genç bir hukuk dalı olan Bilişim Hukuku, kapsamındaki bilişim suçları ülkemizde 2007 yılında çıkartılan 5651 sayılı “İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun” uyarınca değerlendirilmektedir. Bilişim hukukunun alanı gelişen teknolojik gelişmeler ve yaygınlığı bağlamında her geçen gün dinamizmini korumaktadır. Dolayısıyla kişi veya olaya göre tanımı da farklılıklar gösterebilmektedir. Genel olarak bilişim hukuku, klasik suç faaliyetlerinde (hırsızlık, dolandırıcılık, cinsel istismar…) bilgi teknolojilerinin (mobil cihazlar, akıllı telefonla, tabletler…) kullanılarak Ceza Kanununun ihlal edilmesi şeklinde tanımlanabilir.

Bilişim suçları karşısında suçluların en büyük avantajı bilgi teknolojilerini yalnızca tüketici donanımıyla kullanan kitlelerin bulunmasıdır. Dolayısıyla bilişim suçları mağdurlarının bu aşamada bilişim suçlarıyla mücadelede deneyimli bilişim hukuku avukatına danışması faydalı olacaktır.

Türk Ceza Kanunu kapsamında Bilişim Suçları ile ilgili düzenlenen maddeler ise;

  • TCK 503-507: Bilgisayar Yoluyla Kandırma ve hileli davranışlar, Dolandırıcılık ve İflas
  • TCK 316-368: Bilgisayar Yoluyla Sahtecilik, Sahtecilik Suçları,
  • 5846’nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK): Kanunla Korunmuş Bir Yazılımın İzinsiz Kullanımı,
  • TCK 125-200: Yasadışı Yayınlar, Devletin Şahsiyetine karşı cürümler,
  • TCK 480-490: Hakaret ve Sövme Cürümleri,
  • TCK 426-427: Halkın ar ve haya duygularını inciten veya cinsi arzuları tahrik eden ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı yayınlar,
  • TCK 525: Bilgisayar Sistemlerine ve Servislerine Yetkisiz Erişim ve Dinleme.

 

Sanal ortamda meydana gelen kredi kartı dolandırıcılığı, sahte belge çoğaltılması, bilgilerin izinsiz kullanımı vb. örneği arttırabilecek suçlar bilişim suçlarında en çok rastlanılanlarıdır. Bilişim suçları bilinenler kadar yeni suçlara da zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla kapsamının bir hayli geniş olduğu bilişim suçlarını sınıflandırma da kolay olmamaktadır. Genel olarak bilişim suçları ise;

  • Bilgisayar Sistemlerine ve Servislerine İzinsiz Erişim
  • Bilgisayar Sabotajı
  • Bilgisayar Yoluyla Dolandırıcılık
  • Bilgisayar Yoluyla Sahtecilik
  • Bir Bilgisayar Yazılımının İzinsiz Kullanımı
  • Kişisel Bilgilerin Kötüye Kullanılması
  • Sahte Kişilik Oluşturma ve Kişilik Taklidi
  • Yasadışı Yayınlar
  • Ticari Sırların İzinsiz Elde Edilmesi
  • Terörist İşlemler
  • Çocuk Pornografisi
  • Hacking
  • Diğer Suçlar (Organ, fuhuş, tehdit, uyuşturucu, vb.)

Ülkemizde bilişim suçları ile mücadele 2007 yılı itibariyle geçerli olan  5651 sayılı “İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun” kapsamında gerçekleştirilmekte, bu yolla erişimin önlenmesi, takibi sağlanarak içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcıların sorumlulukları incelenmektedir.

TCK kapsamında bilişim suçları ile ilgili yeni düzenlemelerle Ceza Kanunun 125’inci maddesinde hakaret suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile düzenlenirken, suçun sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle diğer bir ifadeyle internet dahil olmak üzere işlenmesi halinde artık bir yıldan az ceza verilemeyeceği hükmü geçerli olmaktadır. Aynı şekilde hırsızlık, dolandırıcılık vb. suçlar için de ağırlaştırıcı neden olarak getirilmiştir.

Ek olarak Türk Ceza Kanununun 243’üncü maddesince bilişim suçlarına dair müeyyideler söz konusudur. Bu kapsamda söz konusu cezalar 6 ila 5 yıl arasında farklılık gösterebilmektedir.

 

ilezeynep

Teknoloji Toplumunun Gözdesi E-Ticarette Hukuki Boyut

Online ortamlarda her geçen gün işlem yoğunluğunun arttığı elektronik ticaret platformunda, oluşturulan satım ve hizmet sözleşmelerinde; taraflardan tüketicilerin haklarının gözetilmesi hususu, hukuki açıdan düzenlemelere ihtiyacı arttırmıştır. Değişen gereksinimler bağlamında doğal olarak hukuk alanı da, hizmet sağlayan e-ticaret firmalarının sorumluluklarını yerine getirmemelerine karşı cezai yaptırımlar vb. konularda revize yoluna gitmektedir. Ülkemizde bu bağlamda 01.05.2015 tarihinde 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Mesafeli Satış Yönetmeliği, Fikir ve Saat Eserleri Kanunu, Markalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, İnternet Kanunu ve e-Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Tasarı’ları söz konusudur.

Her geçen gün yeni gelişmeleriyle karşılaştığımız hukukun aktif dalı Bilişim Hukuk’un da  tüketicilerin E-ticaret faaliyetlerinde yardımcıları ise alanında tecrübeli Bilişim Avukatları olacaktır.

 

Tüketiciler e-ticarette sipariş öncesi hak ve yükümlülüklerinden ne kadar haberdarlar?

E-ticaret Kanunu’nun tüketicilerin haklarını korumak ve e-ticaret firmalarının da yükümlülük ve yaptırımlarını düzenlemek adına tüketiciye tanıdığı haklar;

  • Tüketicinin ziyaret ettiği e-ticaret sitesi, bağlı olduğu firmanın tanıtımını yapması gerekir. Ancak bu yükümlülüğü yerine getirmeyen e-ticaret firmalarına 1.000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası söz konusudur.
  • E-ticaret firması tüketiciye söz konusu uygulama platformlarından ticaret unvanını, MERSİS numarasını,iletişim bilgisi vb. bilgilerini verme ve geri dönüşler için şikayet bildirim iletişim bilgilerini sağlamak mecburiyetindedir.
  • Tüketici e-ticaret firmasının sunduğu mal ve hizmetlerin özellikleri, vergi, ulaşım masraflarının da dahil olduğu toplam fiyatına dair bilgilerine ulaşabilmelidir. Ayrıca ek giderlerin doğma ihtimaline karşı net verilmeyen toplam fiyat ihtimali hakkında tüketici bilgilendirilmelidir.
  • Tüketici cayma hakkını kullanma ihtimaline karşı hangi hallerde yararlanabileceği, hangi şartlarda yararlanamayacağı ve cayma hakkını iletebileceği iletişim bilgilerine dair bilgi sahibi olma hakkı bulunmaktadır
  • Uyuşmazlık hususunda tüketicinin, hangi mercilere ulaşabileceğine dair bilgilendirilme hakkı bulunmaktadır
  • Markalar ve e-ticaret işletmeleri, tüketicinin izni olmadan e-posta ve SMS aracılığıyla tüketicilere reklam maksatlı gönderimlerde bulunamamaktadır. Ayrıca tüketicinin daha önceden onay verdiği koşullar dahilinde de reddetme hakkı bulunmaktadır
  • Tüketicinin şahsi bilgilerinin onayı olmaksızın diğer kişilerle paylaşımı yasaktır. Bu noktada tüketiciye hangi maksatla yararlanacağına dair bilgilendirilme yapılması mecburidir.

 

E-ticarette siparişin tamamlanması sonrası her tüketicinin bilincinde olması gereken hak ve yükümlülükleri…

  • Tüketicinin siparişi vermesi ve tamamlaması ardından siparişin alındığı bilgisi öncelikle mutlaka e-ticaret sitesi ara yüzünde veya mobil ara yüzde kendisine iletilme hakkı bulunmaktadır.
  • Tüketicinin, siparişin alındığı bilgisinin kendisine e-posta, SMS, telefon veya faks benzeri enstrümanlar vasıtasıyla iletilme hakkı bulunmaktadır. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen firmalar için 1.000 TL’den 10.000 TL’ye kadar idari para cezaları söz konusudur.
  • Tüketicinin e-ticaret firmasıyla oluşturduğu ürün veya hizmet sözleşmesinin kendisine elektronik veya fiziki ortamda iletilmesi hakkı bulunmaktadır. Söz konusu yükümlüğü ihlal eden e-ticaret firmaları 1.000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası ile cezalandırılmaktadır.
  • Ürünün teslim vadesine dair bilgilendirilme yapılmaması hususunda ürün satışlarında mutlaka sipariş e-ticaret şirketine ulaştığı tarihten itibaren 30 gün içerisindeteslimat gerçekleştirilmelidir.
  • Bahsi geçen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde e-ticaret firmasına karşı tüketicinin sözleşmeyi feshetme ve yasal gecikme faizi ile birlikte ödediği bedelin kendisine iadesinde yasal talep hakkı bulunmaktadır.
  • Tüketici, ürün ve hizmetin satın alınmasının ardından 14 gün içerisinde sözleşmeden cayabilir. Bunu yaparken de herhangi bir sebep göstermesine ya da cezai bedel ödemesine gerek yoktur.
  • Tüketicinin cayma hakkı dayanıklı olmayan ve zaman karşı tükenme riski söz konusu olan ürünlerde istisnalara tabidir.
  • Cayma hakkından yararlanacak tüketiciler, bu durumu e-ticaret sitesine bildirdikten sonra firmalar 14 gün içerisinde ücret ve kargo gibi bedelleri iade etmek mecburiyetindedir.
  • Tüketiciler ise cayma hakkını kullandıklarını bildirmelerinin ardından 10 gün içerisinde ürünü, e-ticaret firmasına iletmelidirler.

 

İşletmeler açısından e-ticaretin hukuki boyutu ise…

İşletmeler e-ticaret öncesi;

  • E-ticaret işletmeleri tüketicilerin rahatlıkla erişebilecekleri biçimde ana sayfalarda, kendilerine dair açıklamalar sunmak mecburiyetindedir. Merkez adresleri, iletişim numaraları, işletme adı ya da tescilli marka benzeri bilgiler tüketicilerin ulaşması gereken bilgilerdendir.
  • E-ticaret işletmeleri satıştan önce, ürün veya hizmetle dair bilgi, satın almaktan cayması halinde sürecin gerektireceği şartlar ve yükümlülüklere dair tüketicilere bilgi sağlama mecburiyetindedirler.
  • Toplam fiyat bilgisi ve ek masraflar gösterilirken ön bilgilendirme yapıldığına dair tüketiciden onay almak mecburiyetindedirler.
  • Sözleşmede “cayma hakkına ilişkin maddeler” 16 punto ile diğer maddeler ise en az 12 punto ile gösterilmelidir.
  • E-ticaret firmaları; sözleşmede e-ticaret sitesinin ara yüzünde alınan ürün, ek masraflar, toplam bedel gibi açıklamaların bulunduğu sipariş özetine de yer verilmelidir.
  • E-ticaret firmasının sayfasında tüketicinin sözleşmeden cayması veya değişim yoluna başvurması imkanlarını sunması zorunludur.

E-ticaret sonrasında işletmeler;

Siparişin tamamlanmasından sonra onaylanan mesafeli sözleşme, elektronik veya fiziki ortam vasıtasıyla tüketiciye iletilmelidir. Yıllık cirosu 5 milyon TL’yi aşan işletmeler e-fatura uygulamasına geçmek konusunda mecburi iken daha az ciroya sahip e-ticaret firmaları da e-arşiv ve e-fatura alternatiflerini seçebilmektedirler.

 

Sonuç olarak…

Teknoloji toplumunun zamandan kazanmak ve çeşitli alternatiflerden yararlanmak için çaba sarf eden bireylerine bu fırsatları sunan e-ticarette; tüketicilerin ve bu platformda hizmet sağlayan firmaların, yaşadıkları mağduriyetlere karşın Elektronik Ticaret ve İnternet Kanunu doğrultusunda gerekli bilgi donanıma sahip  Bilişim Avukatlarına danışmaları faydalarına olacaktır.